12 Temmuz 2020 Pazar

İhanet!

İhanet!Bir zehirli bıçak!
Zerk olmasına duyman yeter.
Damarlarındaki acısı iliğine işler.
Ve sen!
Masum gözlü kadın!
İçindeki hıyaneti,
Hançerine akıttığın,
Yeter!

Bahar Rüzgarı

Bahar rüzgarı dövüyor ağaçları.
Çiçekler naif bir düşüşte kuru toprağa.
İzliyorum, bir çiçeğin uyanışını.
Tüm o hiddete rağmen zülmün,
Bilmesine rağmen güçsüzlüğünü,
Kazanamayacakken rüzgara karşı.
Zafer peşinde bir koşuş değil bu!
Her şeye rağmen, yaşamak için!
Açıyor yine o güzel çiçek!
Tüm o hiddete rağmen rüzgarın!

Ağlamalı İnsan

Ağlamalı insan.
Gözlerde yaş olmalı ki,
Kalbi kurumasın hiç bir zaman.
Hıçkıra hıçkıra ağlamalı.
Göz yaşlarına çok mesafe olmamalı.
Kalp öyle kolay soğuyor ki,
Gözler yaş akıtmayı unutmamalı.
Güçsüz olduğundan değil,
Korktuğundan, kaçtığından da değil...
Öylesine ağlamalı,
Havada bulut var diye,
Sabah geç kalktın diye,
Bir günün daha yalnız geçti diye,
Bir yerlerde çocukların! canı yandı diye,
Bir yerde kediler öldü diye,
Sebebi ne olursa olsun,
İster seninle ilgili, ister herhangi biri,
Ağlamalı insan...
İnsan olmak için,
Ağlamalı insan...

Bu gece


Bu gece, tüm gecemi geceye ayırdım.
Saklı hislerimi ve düşlerimi serdim.
Yol kenarlarındaki çiçekleri kokladım.
Uyuyan köpekleri izledim.
Ay ve yıldızlar ile yıkandım.
Karışmış tüm düşünceler yollara serili,
Her bir adım bir düşünceye,
Her bir nefes düşlere,
Her damla ter hayale,
Dönüştü yürüdüğüm yollarda.
Bu gece,
Saklı düşler sokağında,
Hüzün caddesinin yanındaki,
His yolunda yürüdüm.
Bu gece, tüm gecemi geceye ayırdım.
Ben gece ait oldum.
Sahipsiz ellerime gece sahip çıktı.
Ve ben,
Yoruldum.

Mutluluğun Ekim Vakti

Yalnızlık,
Bulutlu bir gökyüzü,
Sönük bir ışık,
Aheste notalar,
Ve ben.
En melun hislerin harmanı
Toplanmış başımda durur;
Puslu düşünceler,
Sonu bilinmeyen ayak izleri,
Ve geleceğim.
Vakti gelmiş midir mutluluğun
Ekim vaktinin?
Yoksa önce yağmuru mu beklemeliyim?
Yıkanması için ruhumun
Ve gizlemesi için göz yaşlarımı.

Bir kaç dak'ka verin bana

Bir kaç dak'ka verin bana;
Bu adam yoruldu!
Hayatın parmağı tetikte!
Gülümsemeler sahte!
Açlık ile imtihanım,
Sabrımın son deminde.

Birkaç dak'ka verin bana;
Bu adam bitkin!
Duyguların kafesinde,
Hapsolmuş benliğim!
Geleceğe olan inancım,
Pamuk ipliğinin son tekinde.

Bir kaç dak'ka verin bana;
Bu adam son nefesinde!
Duygular kalbime ağır!
Kalemimi kaldıramaz mevcudiyetim!
Söyleyeceklerimin bitişine nazır,
Son bulacaktır elbet benliğim.

14 Haziran 2020 Pazar

Yalnızlık

Yalnızlık şakaya gelmez. 
Ciddi bir meseledir yalnızlık. 
Öyle hep evde yalnız kalınmaz! 
Mesala gecenin bir yarısı parkta, 
Yahut yürüyorken karanlık sokaklarda, 
Muhakkak ki güneşin en tepede olduğu anda, 
Yalnız kalacaksın. 
Ciddi bir iştir yalnızlık. 
Yalnızsan,
Başka hiç bir şey olamazsın. 
Duydun mu sen hiç, 
Mutlu yalnız, 
Deli yalnız, 
Yahut
Sarhoş yalnız? 
Yanlızlık ciddi bir meseledir. 
Şakaya gelmez öyle. 
Yalnız ve yalnız, yalnız olacaksın. 
Süslenmemiş, sade bir yalnız. 
Benim gibi...